Bilindiği üzere sıkıntı ve sorunların çözümlenmesi için bir araya gelinerek oluşturulan Oda organlarının Yöneticileri ve sorunlara çözüm üretecek ekipleri seçecek olan Kongre Delegeleri 16 Aralık 2007 " de sandıklara giderek TEB " in organlarını oyları ile belirlemişlerdir. Bazı Oda Başkanlarımız ve Yöneticilerimiz oluşan tabloyu delegenin " Sağduyusu " olarak izah etmiş ve Merkez Heyetten beklentilerini sıralamışlardır.
Oturdukları her yerde, konuştukları her sohbette ve yazdıkları makalelerde bu " Duyu " dan gururla bahsetmişlerdir.
Unutulmamalıdır ki o süreci bütün delegelerimizle birlikte bizde paylaştık ve içinde yer aldık. Ne zamandan beri sözünde durmamanın, ihanet etmenin, iftira atmanın adı " Sağduyu " oldu bunu anlamakta güçlük çekiyoruz. 15-16 Aralık 2007 seçimleri TEB " in tarihine düşünsel ve etnik ayrımın yapıldığı, ihanet ve iftira dolu bir kara gün olarak geçmiştir. Beraber oluşturduğumuz listenin arkasında durmayarak, bizlerden oy aldığı halde delegeleri ile bir araya gelerek başka iğrenç ve küçük hesapların içine girip ayrımcılık ve ihanet eden bu Odalarımızı ve Yöneticilerini asla unutmayacağız.
Karşı listede yer alıp da, projelerinden ve yapacaklarından söz edeceğine gittikleri yerlerdeki delegelerin kafalarını yalan ve iftiralarla doldurup; inançsal, bölgesel ve etnik ayrımcılığı sağlayan diğer değerli! Yöneticilerimizi de unutmayacağız.
Bu davranışları sergileyerek bazı koltukları kapanlar bizleri temsil ettiklerini sanıyorlarsa, yanıldıklarını hatırlatmak isteriz " Şimdi soruyoruz " Sağduyu " bunun neresinde "
25.000 eczacımız zor şartlar altında hayatlarını idame etmeye çalışıyorken, türlü sorunlarla boğuşuyorken bu gibi konuları konuşmak hoşumuza gitmese de " Sağduyu " diye lanse edilen etik dejenerasyon giderilmeden, yol alınamayacağına inanıyoruz.
Bu nedenlerden dolayıdır ki 15-16 Şubat 2008 de yapılacak Başkanlar Danışma Toplantısını bir oyalanma ve vakit kaybı olarak görüyoruz. Önümüzdeki iki yıllık sürecin bu şartlar altında iyi değerlendirilemeyeceğini söylemek hata olmaz herhalde. Seçimlere girerken iki grubunda hazırlamış oldukları çalışma raporları ortadayken yeni arayışlara girmek, yapılması gereken işlerden kaçmaktan başka bir şey değildir. Çok pişkinlikler gördüğümüzden, yan yana gelmekten imtina edeceğimiz bazı yöneticilerimizin davranışları bizleri rahatsız edeceğinden ve yukarıda saydığımız nedenlerden dolayı, Başkanlar Danışma Toplantısına Odamızdan hiçbir yöneticinin katılmayacağını belirtmek isteriz.
Emeği, şerefi, namusu ve mesleği için mücadele eden, Demokrat, Çağdaş ve Özgürlükçü Oda Başkanlarımıza ve Yöneticilerimize selam eder, sevgi ve saygılarımızı sunarız.