Değerli Basın Mensupları,
Yine bir kriz, yine bir dayatma, yine bir darboğazla karşı karşıya getirildiğimiz ve bu nedenle bu basın toplantısını düzenlediğimiz için üzgünüz. Ancak hükümetin almış olduğu tasarruf tedbirlerini uygulamayacağını belirten ilaç firmalarının kural tanımaz tavrı, eczacıların sürdürmüş olduğu fedakâr ve özverili tavırlarını sürdüremez noktaya getirmiştir.
Değerli Basın Mensupları,
Sağlık alanında görev alan bizler, bir gecede alınan kararların kurbanı oluyoruz. Bize sorulmadan, bizim görüşümüz alınmadan bizimle ilgili gelişen durumların uygulayıcısı yapılıyoruz. Geçtiğimiz dönemde 70 kuruşla başlayan muayene ücretleri bugün 15 TL " dir, eczacı bu parayı SGK adına tahsil etmeye zorlanmaktadır. Ekonomi Koordinasyon Kurulu ve ilaç sanayicilerinin kendi aralarında imzaladıkları bir protokolle, ilaç sanayicilerinin SGK " ya yaptığı indirim eczane üzerinden geçmekte ve geçerken bir taşıma zararı bırakmaktadır. Bütün bunlar yetmezmiş gibi son yapılan Sağlık Uygulama Tebliği değişikliği ile ilaçların kamu kurum ıskontoları ortalama yüzde 7.5 oranında artırılmış durumdadır. Bu noktada taşıma zararının da ötesinde ilaç firmaları kamu kurum ıskontosu artışı nedeniyle ortaya çıkan yeni oranları tanımayacaklarını açıklamıştır. 304 kalem ilaçta yeni kamu kurum ıskontoları ilaç şirketleri tarafından ödenmemekte, aradaki fark eczacıya yüklenmeye çalışılmaktadır. Aynı biçimde İlaç Fiyat Kararnamesi " ndeki hükümden kaynaklanan " eczacının rafında bulunan ilaçlardaki fiyat düşüşlerinden kaynaklı fiyat farkının beş işgünü içinde ödenmesi " zorunluluğu olmasına rağmen, ilaç şirketleri eczacının raf zararını henüz karşılamadığı gibi, buna da dava açmaya hazırlandıklarını duyurmak dışında hiçbir şey yapmamıştır. Bu da yetmezmiş gibi eczacıların ticari ıskontoları ilaç şirketleri tarafından teker teker sıfırlanmaktadır. Ellerindeki stok ile zaten uzun süredir özverili bir biçimde ilaç hizmeti vermeye çalışan eczacılar, " Artık yeter! " deme noktasını da geçmiş durumdadır, gelecekten umutsuz ve son derece kaygılıdır. Konu ile ilgili Sayın Çalışma Bakanımız, ilaç firmalarının Kararname " ye uygun davranmasını kendilerinin takip edeceğini ifade etmiştir. Ancak aradan beş gün geçmesine rağmen, kamu ile ilaç sanayi arasında sıkışan yine eczacı olmaktadır. Kendisinin sorumlu olmadığı böyle bir yükü eczacının sırtına yükleyenler, yakın zamanda ilaç sıkıntısının baş göstereceğini bilmelidir. Zira, eczacının kamuya ilaç sanayi yerine indirim yapma ya da rafında yüksek fiyattan aldığı ilacı düşük fiyattan kamuya verebilme lüksü yoktur. İlaç sanayicileri yaptıkları çeşitli açıklamalarda " kan ağlarken " , bireysel emeği ile ayakta durmaya çalışan eczacı bugün " kan kaybından ölmektedir " .
Değerli Basın Mensupları,
Diğer yandan, İlaç Fiyat Kararnamesi yayınlanarak referans fiyat yüzde 66 " dan 60 " a indirilerek ilaç fiyatları bir kez daha düşürülmüş ve hastanın cebinden ilaca daha fazla para ödenmesi anlamına gelen bir düzenleme ile eşdeğer ilaç bandı yüzde 15 " ten yüzde 10 " a indirilmiştir. Bundan sonra SGK piyasada olan en ucuz olan ilacın en fazla yüzde 10 fazlasını ödeyecek, gerisi hastalarımızdan tahsil edilecektir. Hasta ile karşı karşıya kalansa yine eczacı olacaktır.
Değerli Basın Mensupları,
Biz eczacılar, ilaç fiyatlarındaki indirimlere ve kamunun tasarruf yapmasına hiçbir zaman karşı durmadık, bugün de karşı değiliz. TBMM " de SGK bütçesinin görüşüldüğü şu saatlerde özellikle ifade etmek isteriz: Hastanın hekime gitme sıklığı son on yılda 2 " den 8 " e çıkmışsa ve sağlık harcamalarını karşılamak kamunun görevleri arasında olmaya devam ediyorsa, esas yapılması gereken tasarrufun bedelini hasta ve sağlık çalışanlarına ödetmek yerine bu bütçeyi gözden geçirmektir. Üstelik ilaçta tasarruf SGK " nın " bana ayrılan bütçeyi aştım " dediği